Başbakan Erdoğan, Mardin'deki İl Danışma Meclisi Toplantısına katılarak, Bolu Dağı'nda geçirdikleri ağır bir kazanın ardından, arkadaşları ile birlikte Bolu'daki hastanelerde ne türlü sıkıntılar yaşadığını anlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. Yaptığı konuşmada sağlık alanında gerçekleştirdikleri atılımlardan bahseden Erdoğan “Rabbim bize ömür vermiş çünkü o kazadan öyle çıkılmazdı fakat biz o kazadan sağ salim çıktık” dedi.
İstanbul'dan Tokat'a giderken Bolu Dağı'nda arkadaşlarıyla beraber büyük bir kaza geçirdiklerini anlatan Erdoğan, “ Ve şu anda biz de yani eskiden böyle, mesela ben kendim bir trafik kazası geçirmiştim ve İstanbul'dan Tokat'a gidiyorum, Bolu Dağı'nda arkadaşlarımızla beraber, yani Rabbim bize ömür vermiş çünkü o kazadan öyle çıkılmazdı fakat biz o kazadan sağ salim çıktık ama tabi baygınız. Yani bizi aldılar 4 arkadaş ta oradan Düzce'ye getirecekler, öyle ambulans filan hak getire balık istifi gibi bizi bir minibüse attılar önce Düzce'ye, Düzce'deki hastane bizim yapacağımız bir şey yok dedi. Düzce'deki hastane bizim yapacağımız bir şey yok deyince bizi orada güya bir ambulansa koydular. Hemşire yok, en az yaralı olan arkadaşımız ki şimdi milletvekilidir, o en az yaralı olan arkadaşımızın eline 3 tane serumu verdiler ve biz oradan Bolu'ya geldik. Ve çok enteresan Bolu'da da bizi önce devlet hastanesine götürdüler. Devlet hastanesi soruyor, artık bizde hayal meyal duymaya başladık, soruyor bunlar emekli sandığı mensubu mu SSK'lı mı diye.” Dedi.
“SSK'LIYIZ DİYE ALMADILAR”
Sözlerinin salondakiler tarafından alkışlanması üzerine "Niye alkışladınız-" diyen Erdoğan, kendisinin bu soruya hayal meyal "SSK'lıyım" cevabı verdiğini söyledi. Bu cevap üzerine görevlinin SSK'lı oldukları için hastaneye alamayacakları cevabını verdiğini belirten Erdoğan, "Burası dedi emekli sandığı mensupları için, SSK'ya gideceksiniz. Kan revan içindeyiz, baygınız yani iki cümleyi zor kuruyoruz. Oradan tekrar bizi götürdüler SSK'ya. Şimdi var mı böyle bir şey- Şimdi bir hastanenin kapısından benim bir vatandaşım geri çevrilsin biz onun anlını karışlarız hiç şeyi yok bu işin. Hiç. Öyle kalkacak doğum yapmış bir hanımı rehine tutacak veyahut da Allah göstermesin ölümle karşı karşıya, ya ölüyü rehin alıyor ya, evet bunları yaşadık, ölüyü rehin alıyor. Niye? Parayı getir ondan sonra. Bu ülke bunları yaşamadı mı kardeşlerim. bunları hep yaşadık. Ama bu defterler kapandı. Neyle AK Parti iktidarıyla. İşte bizim bunları anlatmamız lazım, kıyas yapma imkânını ortaya koymamız lazım. Bunları anlatacağız, bunları bilsinler ki, tekrar bu ülke bir daha o günlere zaten dönmeyecek evelallah da, çünkü çıta artık yükseldi. İşte nereden nereye geldiğimiz belli 230 milyar dolardan aldık elhamdülillah geldiğimiz nokta 774 milyar dolar, buraya geldik. Böyle bir milli geliri olan Türkiye var. 36 milyar dolardan ihracatımızı aldık 152,5 milyar dolara geldik, böyle bir Türkiye var. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolar olan bir Türkiye'den elhamdülillah 125 milyar dolar döviz rezervine çıkan bir Türkiye var. IMF'ye olan borcu evelallah 23,5 milyar dolar olan bir Türkiye'den şimdi IMF'ye olan borcu 460 milyon dolara düşen bir Türkiye var. ve mayıs ayında da son taksidini ödüyoruz işi bitiriyoruz. Şimdi bizden borç istiyor, borç vereceğiz IMF'ye. Evet nerelerden nerelere geldik. Hamd olsun. İşte sizlerin gayretleriyle, dualarınızla, Rabbimin lütfuyla bunları yakaladık" dedi.
Batıda 24 saat ambulans seslerinin duyulduğunu, ambulansların vızır vızır çalıştığının altını çizen Erdoğan, Türkiye'nin de o hale geldiğini belirterek, ambulans sayılarında bire 7 kattıklarına işaret eden Erdoğan, “ 10 yıl önce kimin aklına gelirdi bu ülkenin 17 noktasında helikopter ambulanslar olacakta oradan alacak hastayı en yakın yere taşıyım götürecek” dedi.