Biz vatandaşa açık, herşeyi onlarla paylaşacağımızı söylemiştik ve bugün bu sözümüzü yerine getiriyoruz. Bolu’da yaşayan herkesin belediyede olup bitenleri bilmeye hakkı var. Çünkü belediyenin ürettiği her hizmet, yada üretemediği her hizmet, Bolu’da yaşayan herkesi yakından ilgilendirmektedir. Biz bu şehrin kalkınmasında, modernleşmesinde, temiz ve yaşanabilir bir çehreye kavuşmasında, daha çağdaş hale gelmesinde herkesin eşit sorumluluk üstlenmesini istiyoruz. Bireysel çalışmalarla sonuç alınmayacağına inanıyorum. Bolu'da insanların barış ve huzur içinde yaşamaları için, bu şehrin ekonomik, sosyal, kültürel açıdan kalkınabilmesi için herkes çaba sarf etmeli.

     Ben Bolu’da yaşayan insanları bir aile olarak görüyorum. 85 bin kişilik bu ailede herkes sorumluluğunu bilmeli, fedakarlık yapmalı. "Bana ne" zihniyeti ile hareket etmek, başta kentimize olmak üzere hepimize zarar verir.

     Bu kentte yaşayan doktoru, avukatı, polisi, memuru, emeklisi, şoförü, esnafı, işçisi, işsizi herkes sorumluk duygusu ile hareket etmeli, bu kente, yaşadığı çevreye sahip çıkmalı. İnsanlar sokağa çöp atan, tüküren, yada trafiği aksatacak şekilde park edenleri uyarmalı. Otokontrol sistemi devreye girmeli. Kimse "ben bu kente belediye başkanı seçtim" diye kenara çekilmesin. Bu kent hepimizin. Herkes kendini belediye başkanı gibi görmeli, öyle hissetmeli ve o sorumluluğu taşımalı.

       Bu şehirde, çöp, trafik, su gibi başlıca sorunları, kime sorsanız size sayar. Sorunu bilmek çözüm getirmez, birlik ve beraberlik içinde, herkesin sorumluluk duygusu ile hareket etmesi ile sorun çözülebilir.